Reflü (gastroözofageal reflü), mide ile yemek borusu (özofagus) arasındaki kapakçığın görevini yerine getirememesi sonucu mide asidinin özofagusa geri kaçması olarak tanımlanır. Göğüste yanma, ağızda acı ekşi sıvı gelmesi, ses kısıklığı, mide asidinin dokuları yıpratması sonucu yutma güçlüğü reflü şikayetlerindendir. Ağrıya neden olup yaşam kalitenizi düşüren bu rahatsızlıklardan ilaç ve cerrahi yöntemler dışında kolaylıkla uygulayabileceğiniz birkaç yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları değişikliği ile kurtulabilirsiniz.
Reflü Hastalarının Dikkat Etmesi Gereken Besinler?
İnflamasyonu varlığında yağlı, acı baharatlı besinler
Koyu çay, kahve, sıcak çikolata, asitli içecekler
Çiğ soğan, nane, domates, turunçgiller ve
Alkol mide asit salgısını arttırarak şikayetlerin artmasına neden olur.
Reflü Hastalarına Yardımcı Olacak Yaşam Tarzı Değişiklikleri?
- Mide yaklaşık olarak 1 L kadar besini depolayabilir, fazla yerseniz basınç artacağı için yemek borusuna asit kaçışı artar. Az, sık ve yavaş yemek yiyin
- Kilo verin, karın bölgesinde biriken yağlar mide üzerine baskı yaparak şikayetlerinizi arttırır
- Yatmadan 3 saat önce yemeyi kesin
- Yatak baş ucunuzu bel hizasından başlayarak yükseltin
- Su tüketiminizi öğün aralarına alın ve en az 8 bardak su tüketin.
- Gün içinde 25-30g lif içeren sağlıklı bir beslenme programını uygulayın
- Tok karna egzersiz yapmayın. Haftada 3-4 kez 30-40 dakika kendi vücut ağırlığınızı kullandığınız egzersizleri yapın.
- Sindirim sistemini bir bütün olarak düşünmek gerekir kronik kabızlığınız varsa, aç karna keten tohumu ve zeytinyağı ya da kudret narı ve zeytinyağı karışımından 1 yemek kaşığı yutup üzerine ılık büyük bir bardak su tüketin.
Ülser Diyeti
Sıklıkla mide ülseri diye adlandırılan ülserler sindirim sistemimizde oluşan yaralardır. Mide iç yüzünü kaplayan yapışkan, mide asidini nötralize edici mukozanın aşınması, mide ülserine neden olur. Başlıca nedeni yapısal olarak mide asidinin fazla olması, helikobakter pilori ve kullanılan kimi ilaçlardır. (Bisfosfonat, nonsteroid antienflamatuvar içerikli olanlar) Omega 3 içeren balıklar ana öğünler için en iyi seçeneklerdendir. Ülser semptomlarınızı hafifletebilir.
Mide yüzeyini sıvazlayıcı besinlerin tercih edilmesi de yakınmalarınızı azaltıcı etki gösterir. Bunun için kahvaltı seçenekleriniz sevdiğiniz meyveler ile tatlandırılmış yoğurtlu yulaf lapası olabilir. Ara öğünler için etkisi çalışmalar ile kanıtlanmış muz, şeftali ve elma gibi meyveler iyi alternatiflerdendir. Ancak siz yine de kendinizi rahat hissettiğiniz meyveleri tercih edin. Asıl sürpriz çaylarda yapılan çalışmalar yeşil ve siyah çaydaki kateşinlerin ülser yaralarını tedavi edici etkisi olduğunu göstermekte. Ancak demli olmaması oldukça önemli. Ayrıca şeker, beyaz un ve kullanılarak yapılan besinler, fazla tuz, kırmızı et, trans yağ içeren besinlerde beslenme düzeninden olabildiğince uzaklaştırılmalıdır.
Son olarak süt konusu hala kafaları karıştırsa da asit ortamı nötralize edici etkisi olan sütün az yağlı olanı fazla olmamak kaydı ile ve doğal bal ile tüketildiğinde koruyucu etkisi yüksektir.